Basında Şenay Lambaoğlu

Hayatın getirdiği her şey kabulüm

Sabah | GÖKSAN GÖKTAŞ   |  12.06.2021


Hayatın getirdiği her şey kabulüm

Türk caz sahnesinin en önemli seslerinden Şenay Lambaoğlu yeni albümü Hayat Defteri ’nde kaosun, kaygının içinde parlayan umudu arıyor...
Naif, insanı kendi ruhuna yaklaştıran, insan olduğunu hissettiren bir ses... Sarıp sarlamıyor sizi. Türk caz sahnesinin en önemli ve değerli seslerinden Şenay Lambaoğlu'ndan bahsediyoruz. Kendisi yeni albümü Hayat Defteri'nde yine cazdan yola çıkıp pek çok durağa uğruyor... Her kulağa hitap edebilecek güzel şarkılar ve sözlerle...
Hayat Defteri albümünüz diğer çalışmalarınız içinde nasıl bir yerde duruyor? Nasıl ayrışıyor?
Hayat Defteri pandemi ile birlikte yaşadığım tüm duygusal sürecin bir yansıması. Şarkılarımı yazarken içimde biriken öfke, kaygı, özlem ve isyanı anlatırken bile hiç azalmayan umudu var etmeye çalıştım. Bu albümü tekli çalışmalardan ayıran en önemli özellik ise bir hikayeden oluşan bütünün parçaları olmaları.
Şenay Lambaoğlu'ndan kavuşan âşıkların olduğu dünyalar
Albümdeki parçaların öykülerini nereden ilham aldığınızı anlatır mısınız?
Hayatın kendisi en büyük ilham kaynağımken yaşam ve ölüm arasındaki o geliş gidişler; korkular, kaygılar arasında her şeye rağmen umut etmeye devam edebilmek... Bunu müziğin iyileştirici gücüyle yapabildiğime inanıyorum. Çünkü şifalanmak adına kendimizce sıkıca sarıldıklarımızdır bizi hayata bağlayan. Gece ve gündüz gibi birbirinden ayrı fakat bir o kadar bağlı duygusal gelgitler yaşıyorum zaman zaman. Bu kaos müzikal anlamda çok zenginleştirdi beni. Tarihe baktığımızda sanatsal anlamda en yaratıcı eserler de savaş ve salgın dönemlerinde çıkmış. Dilerim sanatın değeri ve önemi bu süreçte tekrar hatırlanır ve sahiplenilir. Hepimiz kendi sınavımızı vererek çıkacağız bu salgından çünkü. Dokunulmamış duygular söylenmemiş sözle dökülecek ortaya.
Popüler müzik piyasasında kendinizi nasıl bir yerde konumlandırıyorsunuz?
Yaptığım her projede tekrara düşmeden yeni ve farklı bir yüzümü göstermeye çalışıyorum temel olarak.
Popüler müzik bizde maalesef dar bir çerçevede değerlendiriliyor.
Güncel ve öne çıkan her şey popülerdir ve zamanın ruhunu yansıttığı sürece popüler kalır.
Bu şekilde düşündüğümde yaptığım işi popüler sayabiliriz.
İstemsizce dayatılan müziklere alternatif pop hatta.

Eyvah adlı şarkınız kadına şiddet ve kadın cinayetleri için yazılmış. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bir kadın şarkı yazarı olarak tüm o duyguları aktarırken, şarkılarımı söylerken ülkemizde ve tüm dünyada kanayan bir yara olarak hâlâ dindirilemiyor kadın cinayetleri. Kadın, çocuk, hayvan ya da bir ağaç. Ruhlarında açılan tahribat çok büyük, çok acı. Hepsi bir, hepsi insanlık ayıbımız.

Nasıl sessiz kalabilirim ki? Başka ülkelerle de işbirliğine ihtiyacımız var. Ayrışmaya ve ayrılmaya değil. Ortak bir bilinç ve farkındaydık içinde olmalıyız. Konu yine kadın ve kadının toplumdaki yeri, önemi,değeri; topluma kazandırılması, güçlendirilmesi ve en başta eğitimi konularına geliyor.

Caz sizin için ne ifade ediyor?
Caz özgürce müzik yapmak demek benim için. Yeni ve başka ne söylesem nasıl söylesem diye peşine düştüğüm merakımın beni getirdiği nokta. İlham veren, sınırlarımı aşan, kalbe dokunan ve iyileştiren müzikler yapmaya çalıştım hep.

Caz nasıl dönüşümsel bir müzikse ben de değişmek istedim. O yüzden benim kılavuzum oldu. Hayat defterimin içinde büyük harflerle gururla taşıdım caz müziğini ve bana kattıklarını.

Hayatım boyunca 'ses' arayışıyla deli olurken kim olduğumu nereye evrildiğimi çok da düşünmedim. Tanımlamayı, sınıflandırmayı, ayrıştırmayı bir kenara koyarsak içinde progresif bir yaklaşımla müzik yapan kalpler var bu albümde mesela. İster caz diyelim, ister rock ya da pop.


HAYATIMIZ DOĞAÇLAMA

Cazdaki doğaçlama duygusunu, o özgürlüğü hayatın başka hangi alanlarında hissediyorsunuz?
Hayatın her alanını şu günlerde doğaçlama yaşıyoruz. Bir sonraki günü planlamak neredeyse imkansız. "İnsan plan yaparken kader gülermiş." O yüzden plan yapmak yerine ben şahsen hayal kuruyorum. Hayatın getirdiği her şeyi kabul eden bir tevekkül içinde olmak bana iyi geliyor. Bu hayatımı olduğu gibi kadere teslim etmek değil hayatın bana getirdiklerini doğru yönetmek ve evrenin mesajını doğru okumak olarak algılıyorum. Hayatın önüme koydukları karşısında doğaçlama hareket etsem bile içimdeki ahenk hiç bozulmuyor.
Albümün adı Hayat Defteri. Hepimizin birer hayat defteri var sanki. Siz kendi hayat defterinizde hangi satırların altını çizdiniz, hangilerinin üstünü karaladınız. Pişmanlıklarınız, "iyi ki yapmışım"larınız neler oldu?
Dün gözyaşı döktüğüme bugün gülüyorum. Çok isteyip de gerçekleşmeyen şeyler karşısında hayat daha güzelini getiriyor. Ve olana da olmayana da şükrediyorum. Altını çizdiklerim ailem, dostlarım, müziğim ve başta sağlığım. Gerisinin üstü çizik.
Haber Sayfasına Ulaşmak İçin Tıklayınız.